Sayfalar

gizli kamera

replika telefon

maca bitksi

replika telefon ile metafizik bilgisi61

 replika telefon


replika telefon ile metafizik bilgisi61 bugün sizlere replika telefon en güzel yazılarını hazırladı ve bu yazıları yzarken replika telefon çok çalıstı ve replika telefon dediki K 575 A). Plutaıkhos’un (V/'m Alcx., 7) ve daha da hayret vcrij,’: olarak 5implikios ıın (/// /Vy'a. co7nnı.. 8, 18 Diels) görüşleri üzerinde m.ıksızın, “esoterika' ile "eksoterıka arasındaki ayı imin, ele alınan konııl^^ hi\’eri ve önemleri ile ilgili remel bir fîırklılığa tekabül ettiğini kabul ernie|;j^ A(,tl<l.ım.ı usulü ve yöntemde kendisini gösteren bu ana zıtlığa eski şeıliçjğ lik/c Eiias (Pseudo-David) (/>/ Cntcg., 144, 15 Busse), Pseudo-Ammon„, llcnncu., ,3, 20 Busse) ve Simplikios (/>/ Phys.. 695, 34 Diels) işaret etmi,i. A/uhremel olandan muhtemel sonuçlar çıkaran “eksoterika’nın, div3İ| imk.in/.ırııukın yararlanmalarına ve diyalogun dış görünüşüne sahip olıjıi (“dia/ogika" adı ile ad/andırılmaları bundan ileri gelmektedir) katfilıl,,]. ğin ve apodikrik kanıtlamanın alanını teşkil eden, sadece “akroamatika"4 hayet — ki bu tamamen dışsal olmakla birlikte sonuçları önemli olmııjot Lırk/ılıkrır - çoğu zaman edebi bakımdan fazla değerli olmayan asıl anin, fe/.sefi eserler, ilke olarak, okulun çevresi dışına çıkmazlar ve sadece bu jpl-onlara “özel, gizli" denebilir Buna karşılık daha kolay anlaşılan vedahapo; o/.ııı "genel, halka açık" diyaloglar edebi bir eser olarak piyasaya siiriiliir.v; lanırlar ve büyük kitlelere ulaşabilmek için Plaron’dan beri türün gereli her türlü süslemelere sahiptirler (Cicero’nun Aristoteles’in diyaloglannı men aureum” olarak nitelendiren ünlü sözüne {Acnd., II, 38, 119)bbl-ntınla birlikte akroamarik kitapların hiçbir şekilde yayınlanmadıkları ve s;.; hocanın dersini vcrmetde yararlandığı kişisel notlarının bir araya geririlme>r iîyırer olduklarını sanmak,da yanlış olacaktır; gerçekten de onlar genel obr.
ıkğcr/ı nak.ı/csiy/c {Reme Neo-scolastiquc de Philosophie, 1 927, s. 307-34 I ve423-'l6fl.3.(' ıın hü d, C\.,/^.„üjr;neş ı yapmıştır. Metı^ızik'in son şerhçisi olan \\LD. Ross (1924). Jaegeriıı; rnıl uııul.ın var.ır/.ınmak/.ı hiılikrc birçok nokrada kişisel çözümler teklif etmiştir. Özdlillcr loglifd. .Ari.vfotc/es’ın düşıincesinin evrimini incelemiş olan F.trorc Rignoni {L'Arismhft<; L t filozoficd di F.pikufo, Moransa, 1936) için de avnı durum söz konusudur.
Genel ul.ırak hu .son yıllınn raırışmalarının, otantiklik ve kompozisyon sorunlarınınpy ı/gi/ı olarak başlangıcı X\'l. yüz) il.ı k.atlar geri giılen ölçüsüz bir bilgince çalışmanın smınrv lyrıcı gelenek'.ei pozisyonları kııvverleiulirdiği sövlenebilir. Aristoteles’in eseri, ozdlikleoiBV ic noktası olan .'i/rM/rzak Inından gıiçlenmiş ve s.ağlamlaşmış olarak çıkmıştır (Dahaynr ı^ın kış. L. Rohm, Ân<fofr. s. 104 ve sonrası).
I) Bu Ciıiş’tc yalnızca genel görüşlerin söz konusu olduğunu hanrlatalım. ;1/(V(i)?zift' t.ıpl.irinin htitünıinıın değilse tle) birçok [aarçasının akroanaatik kitapların çoğunun ğıınıı k.ıhul ettiğimiz bırmişlik cızelliğine sahip olmadığına işaret ermek hrsarııruz ol,ıcakıır.‘ önemli pasajlannı (belki A nın bilinci kısmının tümiinü) bir hocanın ders notlan (hypomrc tıka) olarak ele almak gerekir: digeric.ı (örneğin K’nın ikinci kısmı), çok ım.hteınd obnt. fenci dchcrleıidirlet.
Liizzar Arisroreles’in kendisi tarafından taniarrien yazıya geçirilmiş (şüphesiz tamamen hitmemiş) t/mıir/-(metliodoi) olarak görünmektedirler ve kalenıe alınışları da muhtemelen (Ross'ıın düşündüğünün tersine olarak:/ItvVror/e, s. 17) şifahi derslerden ör/re değildir, daha ziyade onlardan sonmdır. Çok haklı olarak işaret edilmiş olan üslûp ihmalkârlıklarına bakarak, ne ifadenin kesinlik ve doğru-Itığıı, tanımlardaki sağlamlık ve düzenliliği, ne de özellikle son derece yoğun, öz olmakla birlikte düşüncenin dile getirilişindeki özeni görmezlikten gelemeyiz. Bunlar bir hocanın basit ders notlarında rastlanmayan ve bizi, bu kadar ram bir özellik gösteren metinlerin, (sayıları hiç şüphesiz oldukça çok olan kopyalar halinde) öğrencilerin ellerine verilmek üzere tasarlanmış olduklarını düşünmeye iren niteliklerdir. Harta Aristoteles-sonrası meşşaiîliğin rakip felsefi okullara karşı yürüttüğü hücumları göz önüne alırsak, bu kopyaların okulun dışında da oldukça .serbest bir biçimde elden ele dolaşmış olması gerekin Demek ki hu okulların temsilcileri tartışmaları için zorunlu olan metinleri fazla güçlük çekmeksi-zin remin edebilmekteydiler.
Özerle, yorumcuların çoğunluğu ile birlikte şu sonuca varacağız ki akroa-marik kitaplar öğrencilere yönelik (nlipnalardır (pragmateia); onlar, okulun bünyesinde ve öğretim amacıyla bir yarı-yayınianma durumu içinde olmuşlardır. Bununla birlikte Aristoteles’in sağlığında ve ilk yöneticiler zamanında edebi kusurlarından veya teknik niteliklerinden ötürü gerçek anlamda yayınlanmamışlar ve hemen hemen halk tarafından bilinmeyen şeyler olarak kalmışlardır.
Genel Olarak Metafizik’in Otanrikliği ve Tarihi
İlkçağ dan bize Aristoteles’in eseri ile ilgili üç liste kalmıştır. (Bekker baskısının V. cildinde V. Rose tarafından 1870’de yayınlanmış olan) bu listeler, nis-beren yakın tarihlere aittirler. Bundan başka eksik, yorumlanmaları güç bir nitelikte olup, otantiklik sorununu çözmede bize ancak çok küçük bir yardımda bulunmaktadırlar
146 tane kitap adı içeren birinci liste, Laerte li Diogenes in listesidir (V, 1, 21 1464-1466 Bekk.). Bize ulaşmış olduğu biçimde Aristoteles'in külliyatını meydana getiren eserlerden hemen hemen hiçbiri bu listede yer almamaktadır. Buna karşılık onda bizim bilmediğimiz birçok kitabın adına rastlanmakradır, Aristoteles’in kendisinin yaptığı gibi (kış. E, 4, 1028 a 4; Z, 1, 1028 a 11) Dio-genes’in de peri totı posakhos Icgomcnon adıyla adlandırdığı A kitabı müstesna (no .36), Metafizili 'm bu listede adı geçmemektedir.
- Diogenes’in bu suskunluğu çeşitli biçimlerde yorumlanmıştır. Belki o Meinfızik'in, içerdiği kitaplarının her birine göre farklı adlarla adlandırılmasından ileri gelmektedir (bu adlar, teşhisi güçleştirmektedir).
bilinen ihmalkârlığı ve sık sık ortaya koyduğu eleşririci sunluğu {Ruh Üzrr/ncn\n adını bile anmamaktadır), bi/e on
ğundan kitabın Aristoteles’e ait olmadığı yönünde herhangi bir imk.lnını vermemekredir.
ikinci liste. V. Rose (Bekk.in 1466. sayfadaki kısa 'botuna ler'den itibaren genellikle Mileros’lıı bilgin Hesykhios’a (MS. V[ edilen d w;/)’wr/,r yV/cwr7f/V listesidir. Bıı liste büyük ölçüde (132- ^
Üçüncü liste, yani (MS. 70 ve 300 yılları arasında yaşadığı s,n,ı|j^, rotelesçinin) Romalı Ptolemaios’un listesi, Bekker baskısının 14g()| sas'falarını kapsamaktadır (V. Rose’un 1469. s.ayfadaki kısa nortına^ listedeki 49. numarada de eocjuodpost physicnm tr. XIIIadı altındaon, tan meydana gelen bir yV/e//^2;/^’den söz edilmektedir.
Bu tanıklıklar üzerinde daha fazla durmaksızın, otantiklik sorur şüphesiz bağlı bulunduğu Aristoteles’in kitaplarının muhafazası larilıj, birkaç söz söyleyelim(ü;
Oldukça karışık ve efsanevî unsurlarla içiçe bir durumda b'4 hikâyeyi nakledenler Strabon {Geogr.. XII, 1, 54) ve Plurarkhos'tur(I; 26).<-l Buna göre Aristoteles’in öğrencisi ve Lykeion’un Aristoteles'le: yöneticisi olan Teophrasros, kendi el yazmaları ile üsradınınkilerin; adında birine miras olarak bırakmıştır. Neleos, onları Troas’taki Steps türmüş ve kendi mirasçılarına geçirmiştir. İskenderiye kürüphanesinıı-olan kendi kütüphanelerini zenginleşrirebilecek bürün kitapları eldeeimj yen Bergama krallarının açgözlülüğünden onları kurrarmak isteyen calılî tim görmemiş insanlar olan bu mirasçılar, bu kitapları karmakarıjıkl» bir mahzene yerleştirmişler ve bu mahzende nem ve kurtlar, onlar iiztıir-. di zararlar meydana gerirmişrir. Sulla zamanında, büyük bir kitap diijl Arina yöneticisi Arisron’un vekili olan Teos’lu Apellikon (krş. Athenaioi,; nosnph., V, 48-53 ve özellikle 214 d) bu kitapları keşlermiş ve sarın almijî terli felsefe bilgisi olmaksızın çıkartmış olduğu ve Atina’da muhafaa! kopya, çok kusurlu idi: O, hatalı okuyuşlar ve yazmalarda bulunan k;’replika telefon sundu....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder