Sayfalar

gizli kamera

replika telefon

maca bitksi

Replika telefon ile osmanli tarihi bilimi konusu

replika telefon ile osmanli tarihi bilimi konusu



replika telefon ile osmanli tarihi bilimi konusu Bosna sancağının güney batı köşesinde bulunan ve merkezi Mostar olan Hersek kıt’ası ^ evvelce Bosna’ya tâbi iken sonradan dukalık halinde ayrıldı ki, kısa tarihi şöyledir:Hersek dukalığı veya Hersegoven ^ onüçüncü asırda Sırp kırallığına aid iken XIV. yüzyılın ikinci yansında (1366) Bosna kıralJığma tâbi olmuştu. 1448’de Bosna kırallığı dağılmıya başlayınca Hersek beyi îstefan Vukçiç burayı müstakil olarak idareye başlamıştır; buna 1448’de Alman İmparatoru üçüncü Frede-rik tarafından Senta veya Sentasava dükü ünvam verilmişti.
XV. yüzyıl ortalarında Hersek dukası olan Îstefan Koşar iç, son zamanlarında ve ihtiyar halinde âdî bir kadınla gayr-ı meşrû münasebeti sebebiyle büyük oğlu Vladislas ile bozuşmuş ve oğlu Vladislas idareyi ele almış (1466), babası da memleketi terke mecbur olup Osmanlı hükümdarı II. Mehmed’den yardım istemiş ^e küçük oğlunu da rehin olarak Osmanlı sarayına göndermişti.
Osnıaııhlann Avrupa'da ıniiııasıİM l l<‘ bulunduğu devletler ik(î> \ o Konuieniz'tii' hâkim rol oynayan vc bir hayli raüelcmle-keh rı bulunan I enedik ve Ceneviz Cumhuriyetleri ile dinî otoritesi riheti>Ie mütıhakkirn rolü olan Papalık ve bunlardan başka liaha \ arıınadasındaki Piza^ Floransa^ Napoli gibi devletlerin de Osmanlılarla münasebetleri vardı. Bunlardan Venedik ve Ce-ne\ iz cumhuriyetlerinin hem siyasî ve ticarî ve İtalya hükümetlerinin ise münasibetleri ticarî idi. Bir de Osmanidarın Balkanlara avak basmaları üzerine karşılarına çıkarak uzun seneler hasmâne münasibette bulundukları Macaristan kıratlığı vardı. Biz evvelâ kısa olarak Akdeniz devletlerinden ve sonra da Macar kırallığı ile Almanya, Fransa ve İngiltere’den bahsedeceğiz.
VENEDİK CUMHURİYETİ
Adriyatik denizinin nihayetinde bulunup bugün İtalya devletine ait olan Venedik Cumhuriyeti denizci bir devlet idi; bu cumhuriyet donanması ve ticaret gemileri sayesinde Akdeniz’de bir çok iskele ve limanlara ve bir hayli mühim adalara sahip olmak suretiyle Akdeniz'i bir örümcek ağı gibi kuşatmıştı. Venedik Cumhurreisine doç deniliyordu. Evvelce Şarkî Roma împarator-Juğu’nun himayesinde bulunan Venedik Cumhuriyeti, bu İmparatorluğun zaafından istifade ile Onuncu asırda müstakil olmuş ve Istirya ile Dalmaçya sahillerini zabt ederek genişlemiş ve daha sonra onbirinci ve onikinci asırlarda Piza ile Cenevizlilere karşı
sonradan artmıştır. Osmanlıların faaliyetletiı den ve ticaretlerine halel gelmesinden ürküp, bunlarla baş çıkamıyacağını anlayınca zaman zaman uyuşmağı muvaf görmüş ve Osmanhlar da ilk Balkan harekâtında —I. S« tan Murad’dan itibaren— bu cumhuriyeti kendilerine düşm yapmamayı siyasetlerine uygun bulmuşlar ise de Venediklileri irşatta Bizans'la Osmanhlar aleyhine anlaşmak arzusunu ihıı tmemişlerdir. Nitekim 11 Temmuz 136Tde Venedik Doçuiı ıp edilmiş olan Laurent Çelsi, Sultan Murad’a karşılın "or Yu annis’e bir ittifak teklif etmiş,^ fakat bu teklifi a geçmemişti. Bununla beraber Osmanlı hükümeti bun lemczlikten
bir siyaset takibi kıuıdisine prensip yapmıştı; bundan dolayı hiç bir taahhüdüne sadık olmayıp her işinde menfaat hâkimdi.
VeiKMİik Cumhuriyeti Osmanhlarla Bizanslılann anlaşmalarından replika telefon çekinmekte idi; fakat Osmanlı siyaseti muayyen bir program altında yürüdüğünden Venediklilerin yaptıkları mane\Talar akamete uğrayordn Osmanhların Rumeli’deki sıkışık ve nazik vaziyetlerinde bunların Papa donanmasiyle beraber Çanakkale boğazlını tutarak —Varna muharebesine takaddüm eden günlerde— Anadolu'mdan Rumeli’ye, asker nakledilmesine mâni olduklarını görmekteyiz. Kosova muharebesi ve Sultan Murad Hüdaven-digâr’ın (I. Murad) şahadetinden sonra Venedik Cumhuriyeti yeni Osmanlı h.ükümdan Bayezid’i tebrik etmek ve ticaret muahedesini yenilemek için murahhas gönderdiği zaman ona Osmanh kadirgalanna taarruz etmiş olan Venedik amirali Pietro Zeno’-nun harekâtını muaheze etmesi hakkında talimat verilmişti
^ Gibhons (Ragıp Hulusi tercümesi), s. 128.
2 Kosova haberlerini işitir işitmez Venedik senatosu Murad ile müzakerede bulunan An dr e a Bembo’ya M ur ad’ın ölmesi üzerine takip etmesi lâzım gelen hatt-ı hareketi mübeyyin bir mektup göndermiştir. Elçi, Murad’ın oğullarından hayatta kalam araştıracak ve eğer ikisi de hayatta ise biri ötekisini öldürün-ceye kadar veya mağlûp edinceye kadar ihtiyatb bulunacaktı. Bu sırada her ikisine de birbirlerinden haberi olmaksızın Senato tarafından şu yolda maruzatta bulunacak idi:
“Senato pederinizin vefatını işitmiş ve bundan dolayı pek müteessir olmuştur; çünkü kendisini daima hassaten dostumuz addediyor, şahsını ve hükümetini pek seviyorduk; aynı zamanda bu memleketin riyaset ve iktidar mevkiine saadetle geçişinizi haber alnuş bulunuyor ve bundan dolayı kendimizi bahtiyar addediyoruz; çünki pederinizi ne kadar samimiyetle seviyor idi isek oğlunu ve mülkünü de aynı derecede seviyor ve sevmeğe hahişger bulunuyoruz ve onu da has muhibbimiz addediyoruz”. Ondan sonra ticarî imtiyazlardan bahsedilecek ve Murad’ın kadirgalanna taarruz etmiş olan Pietro Zeno’nun hare-^tini muaheze edecekti
Yıldırım B ay ezi d z a ı n a ıı 11 d; ı A \ < 1 lerinin işgali üzerine bnnJann donanınaJan d;j Ulara geçmiş olduğundan bu suretle ınıkian arlan masının Doğu Akdeniz’de harekât a i>açlayarak Sakız ' adalariyle Doğu Yunanistan sahillerini vurmaJarj tosunu telâşa düşürmüştü.
Osmanhlarm işgal programı tatbik edildikçe illcrir^i yerler yavaş yavaş ellerinden çıkmış OsmanJj donanrnaBj çarpışabilecek bir kudret göstermiş ve bu suretle idarderjf,^ ^ adalar da alınmağa başlamış olduğundan replika telefon dolayı Venediklilerjj,, beşinci asrın son yarısından itibaren OsmanlıIar aleyhine yapıl^ ¿er ittifaka açıkça girmekte tereddüt etmemişlerdir; hatla kj aleybdarhk yalnız hıristiyan devletleriyle birlik olmakla kalma, yarak Osmanlılarla diğer Türk devletleri arasındaki muhasami ara dfa teşmil edilmiştir. Bu cümleden olarak Venedik Cumlıuii-eti Karamanoğlu İbrahim ve Kasım Beylere ve Akkoyunlu ikümdan Uzun Haşan padişaha müracaat ile Osmanlılaı ^yhine onlarla anlaşmış ve onları hem teşvik etmiş ve hem k iyaçları olan harb levazımı vermiştir.
Osmanhlarm Venediklilerle olan basmâna münasebatı XV
rVın son yarısından itibaren başlamış ve kuvvetli olaral yüzyıl sonlarına kadar devam etmiştir ki bu muhasema I geldikçe tarihin diğer ciltlerinde görülecektir.
liklilerle Cumhuriyetle olan ticarî münasebat 1381 P [müaasehei ^ ) tarihinden başlar. Bunlar ara sıra verilen m saade üzerine Türkiye'den ihtiyaçları olanbuİf ık serbestisini elde^imiml^
i.enotm veya Ceneviz diye meşhur olan bu memleket Batı Akdeniz kenarında ve kendi adındaki körfezde mühim bir ticaret şehri idi; bu şehir halkı olan Cenevizliler de başta gelen meşgaleleri Venedikliler gibi deniz vasıtasiyle ticaret olup idare şekiDeri de demokrasi ile aristokrasi arasında bir cumhuriyet şekli idi.
Ceneviz Cumhuriyeti X. yüzyıl ihtidalarında teşekkül etmişti; evvelce bir kaç reis ile idare olunurken 1190’dan itibaren duka denilen bir reisle idare usulü kabul edildi, daha sonraları reis olmak, birbirine rakip Dorie ve Spinoles isimlerinde iki âileye inhisar eylemişti; halk Dukayı intihap ederken reyleri bu iki aileden birisine verir, onlarda kendi ailelerinden olmak üzere Cumhurreisi olacak Duka’yı seçerlerdi; fakat bu iki âileden başka biri demokrat ve diğeri aristokratlara müteveccih olmak üzere iki âile daha vardı. Bu son iki âileden birisi Adorne ve diğeri Fregoses olup intihapta hangisi galebe ederse o âilenin namzedi Duka olurdu. Bu duka intihabı mücadelesi yüzünden memleket bir müddet dahilî bir karışıklık içinde çalkandı; nihayet bunlar bir iki defa kendi idarelerinden âciz kalıp 1396 ve 1468’de Fransa’nın himayesine girmişlerdi.
1 Bu muahedenâmeler lorga tarafından Notes et extraits pour servir à ^histoire des Croisades au XV siècle külliyatında neşredilmiştir. Bu eserde 'elebi M e hm e d’in Rumca yazılmış bâzı vesikalarım da neşreden lorga Murad’m 8 Temmuz 1387’de Cenevizlilerle akdettiği muahedenâmenin âtince metnini de yayınlamıştır. Ayrıca bakın Fuad Köprülü, Bizans miiesse-lerinin replika telefon Osmanlı müesseselerine tesiri (Türk Hukuk ve İktisat mecmuası^ sayı 0.246) ve M. Silbersehmidt*in ** Venedik menbalarına nazaran Türk İmpara-^ğu'nun zuhuru zamanında Şark meselesV' (Türkiyat Enstitüsü yayınlarından)apa VL Klemán (Clément) bunu halletmek tarafı da dinlemek istemişti. Bu münasibetle Venedik Andre^ye Papa tarafından 24 Kasım 1349 tarihli bir mektuji yazılmış ise de bir netice vermemişti Bu yüzden biri 135J’. rien 1355 senesine^ ve diğeri 1378’den 1381 yılma kadar süren ki büyük muharebeye sebep olmuşlardır. Bu son muharebeye
^ Hâdiselerin nasıl cereyan ettiği hakkında Raynold’un Anmles Ecdf. 9tû/ue adlı eserinde (Bölüm 33) malûmat vardır.
Beş sene süren hu birinci muharebede Cenevizlilerin 1353’de kaybet-?r/ Locera savaşiyfe bahrî kuvvetleri kırılmış ve Milán dukalığımn himayesi a girmişlerdir. Bu muharebelerde Osmanlılann Cenevizlilere yardım ettikleri iliyor; çünkü Cenova senyörü tarafından 21 Mart tarihinde Beyoğlu Po-(Vali)' sına yazılan mektupta şöyle deniliyor:replika telefon
style="white-space: pre;"> Bizim harbleriıniî
da gerek Venediklilerin ve gerek Rumların tahrip ve ifnası hususunâa e Emiri Orhan Bey^den ne kadar iyilik ve lütufkârlıklar gördüğümüt, le ve bütün Cenevizlilere aşikârdır. ^Gibbons, 5. 79). Gibbonsk eserin 127
iki rakij» iumhvj-riyrt Itlrıynlıh ficnizi'tıin do^t saiıilirrindı- Karlara^ Zara v<- Tiran İMiıanl.ınııda iıarlı <;l m i.‘;;ilrrdir; nihayı^t IdBlMı; Savua kontu A rn a fi f* ı ’ııin araya girmesiyle imzalanan Torino muahedesi üzerine Savııa kontuna teslim edilen Bozcaada'nın surları yıkdıp Venedik arr:-r:ı|ı (lıovanni zorla adadan çıkarılarak Dobriçe t ara fiil rındaki HuJgar prensi Üobriliç’in yanına kaçmifjtır. Bu muharebeler Ceneviz Cumhuriyetinin denizcilikteki nüfuzunu iyice kırmıştır.
Ceneviz Ceneviz Cumhuriyetinin güney Karadeniz ile
sömürgeleri kuzey Karadeniz’in Kırım sahillerinde ve Tuna nehri deltasında ve Akdeniz'de Ege sahillerinde ve oralardaki adalarda mühim ticaret iskeleleri ve sömürgeleri vardı. Bunlardan başlıcaları güney Karadeniz sahilinde Amasra^ Sinop, Samsun ^ ve Trabzon’daki depolariyle Kırım sahilinde Kefe, Menküb, İstanbul’da Galata, Ege denizinde Meriç nehri ağzında Enez, Anadolu sahillerinde Foça, İzmir şehirleriyle Midilli, Sakız, Taşoz adaları idi. Kıbrıs adasının büyük limanı olan Famagosta da Kıbrıs kırallığı zamanında yirmi sene kadar Cenevizlilerin ellerinde kalmış ve 1394’de bunların dahilî mücadelelerinden ve 
münasebetler Cenevizlilerle anlaşmışlar ve 1352’den evvel birbirlerine mukavele ve ahidnâmelerle bağlanmışlardı gine Osmanlılar Ceneviz — Venedik rekabetleri arasınd
lik bir Osmanlj kuvvetinin Galata dan geçerek Istanhuh^^' ^ sine mâni olmuşlar ve bu sırada IstanbuVun vard r.. Mareşal Busikouya Bozcaada’da kadirga verip Ça^ ^ önlerinde Osmanlı donanmasının mağlubiyciine sebep lardır^. Bununla beraber Cenevizliler Osmanlı hükümda^^^ nın ve bilhassa Yıldırım Bayezid’in teveccühünü kazam^^^ için Venediklilerden ziyade gayret sarfediyorlar, ve buna mukaljii Osmanlı pâdişâhları ve bilhassa Yıldırım Bayezid Vened^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder